Uzun zamandır film izlemediğimi fark ettim ve yağmurlu havayı da fırsat bilerek uzun zamandır listemde olan ama sürekli ertelediğim ''The Book Thief'' filmini izlemeye karar verdim.Sürekli ertelemememin sebebi önce kitabını okumak istememdi.Kendimi tutamayıp filmini izledim ama pişman değilim gayet güzel bir filmdi! :)
Bu aralar Nazi dönemiyle ilgili karşıma birçok ilginç bilgi çıktığı içim ilgimi çekmeye başlamıştı,bu filmde Almanya'da Adolf Hitler'in döneminde geçtiği için benim açımdan iyi bir rastlantı oldu.
*Spoiler Filmde beni en çok düşündüren sahnelerden biri kitapların yakılma sahnesiydi.Sırf Yahudi,komünistler tarafından yazıldığı için yakılan on binlerce kitap. *
Filmde en kötü hissettiğim kişi de Max oldu.Kendimi onun yerine koyunca hayattaki en ufak şeylerin bile ne kadar değerli olduğunu anladım.
Film hakkında söyleyeceklerim daha da uzar,fazla spoiler vermek istemiyorum! :)
Kısacası herkesin sıkılmadan izleyebileceğini düşünüyorum.Filmi izlerken sıkıldığım bir an hatırlamıyorum.
Bunu da buraya koymadan duramazdım.Filmi izleyen yada kitabını okuyan mutlaka anlayacaktır! :)
Bu aralar Nazi dönemiyle ilgili karşıma birçok ilginç bilgi çıktığı içim ilgimi çekmeye başlamıştı,bu filmde Almanya'da Adolf Hitler'in döneminde geçtiği için benim açımdan iyi bir rastlantı oldu.
*Spoiler Filmde beni en çok düşündüren sahnelerden biri kitapların yakılma sahnesiydi.Sırf Yahudi,komünistler tarafından yazıldığı için yakılan on binlerce kitap. *
Filmde en kötü hissettiğim kişi de Max oldu.Kendimi onun yerine koyunca hayattaki en ufak şeylerin bile ne kadar değerli olduğunu anladım.
Film hakkında söyleyeceklerim daha da uzar,fazla spoiler vermek istemiyorum! :)
Kısacası herkesin sıkılmadan izleyebileceğini düşünüyorum.Filmi izlerken sıkıldığım bir an hatırlamıyorum.
Bunu da buraya koymadan duramazdım.Filmi izleyen yada kitabını okuyan mutlaka anlayacaktır! :)
Alıntıdır*
Film Özeti
2005′de yayınlanan Markus Zusak’ın ikinci dünya savaşı sırasında Liesel adındaki ufak bir kızın yaşadıklarını bilindik ikinci dünya savaşı filmleri çerçevesinin dışında aktarmış. Savaşın günlük yaşantılara etkilerinin dışında ufak bir kız çocuğunun üzerinden kurgulanıyor. Liesel savaşın başladığı sıralarda Almanya’da dokuzlu yaşlarındayken bir aile tarafından manevi kızları olarak alınır. Ailesini çok seven ve onların evlerine aldığı sığınmacı Max sayesinde okumayı öğrenir. Bu sayede ise kitaplarla arasında sıkı bir bağ kurar. Etraflarında her türlü trajedi, heyecan ve savaşın hayatlarına soktuğu bütün kötülükler, onların kelimeler ve kitaplarla oluşturduğu hayal dünyası sayesinde aşılabilir…